9 Ağustos 2009

"HALDUN ABİ BANA KIZ İSTEMEYE GİDER MİSİN?"

Frank Rijkaard ve Ekibi
SONUNDA GERİ GELDİM!!! Yazacak çok şey var o yüzden lafı uzatmıyorum. Hayatta adalete çok inandığım için verdiğim makyaj arasından sonra ilk yazımı geçen sezon sürekli ve inatla eleştirdiğim Adnan Polat'a ayırmak istedim. Her ne kadar yazımda asıl ana konu olacak olumlu gelişmeler bir Haldun Üstünel şaheseri de olsa ekibin lideri olarak Adnan Polat'a da alkış tutmak lâzım. Arda'yı kaptan yapış tarzını hâlâ çok yanlış bulsam da bu yazı yiğide hakkını verme yazısıdır. Yazının başlığı neden mi bu peki? Okuyun o zaman :)

Önce transferlere bakalım. Elano, Keita, Franco falan değil aslında beni gerçekten heyecanlandıran. Kabul etmek lâzım ki her biri inanılmaz isimler ve bu isimleri daha kariyerlerinin sonlarına bile yaklaşmamışken bu ekibin nasıl Türkiye'ye getirdiğine insan inanamıyor. Ama beni asıl heyecanlandıran isim Frank Rijkaard. Bariz olan şu ki, bu ismin bu takımın başında olması birçok yıldız ismi bu takıma getirmek için müthiş bir etken. Tabi paradan sonra... Daha 2006 yılında Barcelona ile UEFA Kupası'nı kazanmış, tüm kariyeri, ki geçen sezona kadar Barcelona'da olan bir kariyer bu, Avrupa'nın en klas ekiplerinde hem oyuncu hem hoca olarak geçmiş bir adamın bize geldiğine hâlâ inanamıyor ve ekranda her gördüğümde yemin ederim yüzüm salak bir gülümseme hâlini alıyor. Tanrım geçen sene neler hissettiğimi düşünüyorum da bu zamanlar, gündüz ile gece arasındaki fark gibi birşey bu. Ve tabiki transferler! Yerlisi yabancısı, hele bazı geçler var ki muazzam! Uyarlar uymazlar onu zaman gösterecek. Şimdiye kadar genel olarak harika bir uyum var. Takım henüz hazır değil ama izlemek yeniden heyecan veriyor. Her haftasonunu resmen iple çekiyorum artık! Teşekkürler başkan ve ekibi. Nasıl olduysa...

Bir diğer alkışı da mor formalara tutmak istiyorum. İnanılmaz bir cesaret gösterisi. Özellikle hemen akabinde çıkan esprileri o kadar güzel al-aşağı ettiler ki bravo dedim. İnşallah Fenerbahçe'ye karşı giymeyiz tabi :) ama bu sene favorim o forma ve sanırım artık yeni forma alma zamanı geldiği için onu alabilirim. Çok ama çok beğendim. Şu an giyilen beyaz formayı da hiç ama hiç sevmiyorum ya, neyse! Tabi UEFA Kupası zaferinden bile adam gibi, hatta Fenerbahçe'nin yabancı transferlerinin formalarından ettiği gibi bir gelir bile elde edemeyen bu klübün sonunda para kazanmaya başlaması çok sevindirici. Bu transferlerin yarattığı ilgi ve mor formaların güzelliği bu yönde atılmış harika adımlardır. Helâl sizlere bir kez daha!

Galatasaray Store dün oynanan UEFA ön eleme maçının öncesi ve sonrasında taraftarlarımızın gösterdiği büyük ilgiyle sezon açılışı öncesi tarihinin en yüksek cirosuna ulaşmıştır.

Bu sene çok heyecanlıyım, öyle böyle değil. Uzun zamandır ilk defa büyük beklentiler içine girdim. Lütfen ama lütfen Rijkaard'ı rahat bırakın ve ne diyorsa yapın sorgulamadan. O adamın bizde uzun soluklu hocalık yapması takımı tekrar bir dünya markası yapacaktır. Hoş Galatasaray SK zaten bir dünya markası ama bu düşüşü biterecektir. Son 3 yabancı hocadan kovulan ikisi UEFA Kupası'nda zirveye oynadı ve biri kazandı. Kafamızı vurmamız ve ders çıkarmamız lâzım. Bu hoca bize tâlih kuşudur!! Benden söylemesi. Eminim daha çok güzel yazılar paylaşacağız bu sene, inanıyorum.

Peki ben eleştirmeden durabilir miyim? Tabiki hayır! Bu sene hedefimde birkaç insan var. Gerçi bunların başında gelen Bülent Tulun'a geçen seneden takacaktım kafayı ama sağolsun Adnan Polat ve ekibi rahat bırakmadı. Bu Bülent nasıl bir insandır anlamadım. Gerçekten bu adamı dinleyen, seven var mı ki bir de para verip yorumcu diye bizlere kakalıyorlar? Sayın Bülent Tulun, o formalar mavi değil MOR! Hani ezikseniz, yediremiyorsanız ayrı ama yok gözlerde ve kulaklarda arıza varsa doktora... Ayrıca çat pat İngilizceniz var diye hava atmayalım. 10 senedir burdayım sizden iyi Türkçe ve İngilizce konuşuyorum. "Spektaküler" ne demektir ya? "Şahane"ye ne oldu, "harika"nın suyu mu çıktı, peki ya "olağanüstü"? Bu kadar ucuz laflarla dilimizi katletmeyelim. Bu konudaki hassasiyetimi beni bilenler bilir. Taktım mı takarım, o da iyi bilinir! Bu konudaki kavgam da bitmez.

İkinci takıntım da Rijkaard'ın tercümanı, resimde solda. Ya artık sokaktaki herkes İngilizce bilirken bu adam mı bulundu tercüme için. Kıçından yorumlar üreten adam kim bilir antremanlarda neler uyduruyordur. Hep Türk hoca taraftarı olmamın ana sebebi bu tercüme sorunudur ama tamam Rijkaard deli manyak bir hocadır saygı duyarım. İyi de yanına aynı kendi gibi süper bir tercüman bulamadık mı? Sayın Adnan Polat neden hiç %100 olmaz bizim işler? Umarım bu tercümanın olağanüstü (bakın Bülent Tulun nasıl güzel uydu) yetenekleri vardır yoksa yazık. Maç sonrası 2 dakikalık soru cevap kısmında neler uydurdu neler. Yazık ya!

Bu arada Sayın Başkan, Bülent Korkmaz'a ne oldu? Demedik mi 'harcayacaksınız bu takımın efsane kaptanını' diye? Atladık sanmayın, vefasızlığınızı tarih yazacaktır!

Reklam için oyuncu isimlerinin numaraların altına alınmasına da ayrı gıcık oldum ya neyse ona da alışırız elbet! Bu arada bugün oynanan Gaziantepspor maçında açılan "Haldun Abi bana kız istemeye gider misin?" pankartını açan arkadaşa şapka çıkartıyorum, çok beğendim, çok güldüm, yazıma başlık yaptım.

RERERE RARARA GASSAY GASSAY CİMBOMBOM!

ugurarcan | 9-Ağustos-2009 | HJ308

resim: http://webaslan.com/

1 yorum: