15 Ekim 2009

BURASI İSTANBUL!


Haftalar öncesinde bu reklamı televizyonda gördüm. Aslında genel anlamda çok beğendim ama ciddi olarak rahatsız eden noktalar da olunca yazayım, anlatayım istedim. Reklamcı değilim ama bilinçli bir tüketici, pazarlama ve reklamcılığın müşteri arayüzüne gönül bağıyla bağlı, Türkçe dilinin savunucusu ve bir düşünür olarak fikirlerimi beyan edeceğim, sürekli yaptığım gibi.

Reklamın sloganı "Burası İstanbul" ve fondaki "eski" nesilin ekranda görülen "yeni" nesille düştüğü anlayış ve tarz farkına modasal bir yaklaşım getirilerek bu güzelim(!) şehrin geçirdiği değişim işleniyor. Gerçi bu şehrin geçirdiği değişimi ele almaya kalksak hangi açıdan bakacağımıza karar vermek zor olur ki nitekim yeri geldiğinde yaşanan kepazeliklerden de bahsediyoruz. Moda açısından baktığımızda da, hani anneannemin de bir İstanbul hanımefendisi olduğunu düşündüğümde, bugün gelinen nokta inanılmaz farklı gerçekten. Gerçi modanın doğasında var bu; şehir alt yapısı, güvenliği ya da genel anlamda sisteminin hep daha iyiye gitmesini beklerken zamanla, moda için "daha iyi" kavramı çok görecelidir. Modacılıktan çok uzak ve hatta tek gerçek modanın "giyene yakışan" olarak tanımlandığına inandığım için bu konuyu yazım dışında bırakıyorum.

Benim kafama takılan bunun gösteriliş tarzı yani reklamın kendisiydi. Reklamları yazının başında ve sonunda izleyebilirsiniz. Önce sevdim gibi olsa da sevmedim! Bir Mavi Jeans hayranı ve neredeyse tüm İstanbul üst giyim serisine sahip biri olarak bu reklamı sevmedim. Takıldığım noktalar belli aslında: Bir kere 'boyfriend jeans' ne demek? Bir Türk markasının dünyaya açılmasından elbette gurur duyuyoruz ama New York'ta 3 dükkan açmayla dünyaya açılınmıyor. Ayrıca otomobil firmaları bile aynı araca farklı coğrafyalarda farklı isimler verebilirken neden moda dünyası yapamıyor bunu? Sevmiyorum kardeşim, Türkiye'de bu kadar yabancı isimli ürünleri sev-mi-yo-rum! Ürünün ismi yabancı isimle kalmıyor bir de kot pantolona "jean" deniyor. Halbuki ne güzel cümlenin başında "erkek arkadaş" denerek "boyfriend" en azından doğru kullanılmış.
İkinci takıldığım nokta iki reklamın da ne kadar karanlık olduğu. İstanbul'u fazlasıyla karanlık, isyankâr, marjinal ve batı göstermiş. Hepsi tamam da "batı"da ne sorun var derseniz eğer, İstanbul'u İstanbul yapan dünyadaki iki kıtada toprağı olan tek şehir olmasıdır aslında. Bu da bir karışım, mozaik ya da ne derseniz deyin adına bir bileşim demektir. Eskinin itildiği ve "artık" değişen bir şehir görüntüsü çizmek bence hatalı olmuş. İstanbul'dan o eski ve doğu parçasını koparırsanız İstanbul'u da kaybedersiniz.

Bu arada "dışarda seni görenlere benim karım olduğunu sakın söyleme" kısmı da fena rahatsız etti. Bu ne yozlaşmadır. Yakışmamış!

Demek istediğim şu. Verilmeye çalışılan anlamı pekâlâ anlamış olsam da, bence yöntemde hata yapılmış. Eski bir İstanbul resmi buldum Suadiye Plajı'ından (en altta). İnsanların sahildeyken bile ne kadar asil olduklarına inanmak bugün şartlarında ne kadar zor değil mi? Çoğumuz o insanlara bugün "kıro" bile deriz. Aynı şekilde o zamanın futbol maçlarına bakarsınız yine herkes takım elbiseli. İstanbul o resimlerden bugünlere geldi ki bu, zamanın ve yeni nesillerin getirdiği inkâr edilemez ve hatta çok güzel bir değişimdir. Fakat bu bir kesimin tamamen yok olması anlamına gelmez. "Artık" burası İstanbul dendiğinde bir mutlaklık konmuş oluyor ki bu İstanbul'un özündeki güzelliğe ihanettir. İstanbul yüzyıllardır bu farklı dönemlerin uyumu ve kimi zaman kaçınılmaz çatışmasıyla var olmuş, O'nu güzel kılan bu özelliğini bunca yıllık rezalet yönetimlere rağmen koruyabilmiştir. Hoş bazen bu şehir yabancıların elinde olsa ne muhteşem bir yer olarak kalırmış diye düşünmeden de edemiyorum. Hiç kıymet bilmiyoruz, hiç!! Neyse, Son söz olarak diyeceğim şudur ki, evet İstanbul değişiyor, "Burası İstanbul" kampanyası gibi değil belki hatta daha çok bir evrim diyebiliriz buna, ama İstanbul eskisini de koruyarak değişiyor. Eskinin bu kadar zamana ayak uydurabildiği, eski kalarak kendini yenileyebildiği yerler dünyada çok az artık, biz anlamasak, kıymetini bilemesek de! İstanbul işte böyle çok güzel!


ugurarcan | 15-Ekim-2009 | KCo.

fotoğraf: Wowturkey - Alper: "Eski İstanbul Fotoğrafları" @ http://wowturkey.com/forum/viewtopic.php?t=2922&start=0



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder