8 Kasım 2009
YÂRA YÂR DENİR Mİ YÂR YANINDA UYU(YA)MADIKÇA!
Sizin sevdiğinizle uyuma biçiminiz nasıl? Uyuyabiliyor musunuz peki? Uyuyamamak sorun mudur sizce? Bu arada bahsettiğim, herşeyden sonra hani artık gerçekten uyuma zamanı geldiğinde uyumak... Çiftlerin uyuma şekillerinden ilişkilerini analiz edenler çok. Yazıma kapak yaptığım bu resmi de eminim birçoğunuz görmüşsünüzdür. Google'dan arattığınız zaman bu farklı tarzların nerdeyse her lisanda açıklamaları da mevcut. Bu resim aklıma geldi, kafamdaki bir konuyu açayım dedim.
Ben bundan 8-10 sene öncesine kadar "sevgili" klasmanına girmiş kimseyle uyumayı denememiştim. O gece başaramadığım gibi hâlâ bu konudaki sıkıntılarım devam etmekte. Hadi o gün yatağın tek kişilik olmasına falan vermiştim ama o olaydan kısa süre sonra bu bahanem de geçerliliğini kaybetti. Sürekli filmlerde izlediğim, o saat kaç olursa olsun 'işim bitti ben evime giderim' diyen erkeklere çok mu özendim bilmiyorum ama, peki kendi evimde uyuyamadığım zamalara ne oluyor? Tamam geçici olanlara kafayı takmıyorum da, bu insanlar öylesine insanlar da olmadılar sonuçta; değer verdiğim, sabah kalkınca yüzüne bakmaktan çekinmediğim insanlar oldular. Peki ben neden kimsenin yanında deliksiz bir uyku çekemiyorum? Yani illâki dalıp dalıp gidiyorum ama şöyle uyanıp, abuk sabuk şekilden şekle girmeden 5 saat deliksiz uyuduğumu hatırlamıyorum, olmuşsa da ben hatırlamıyorum.
Şu da var ki, genelde sevdiğim biri yanımdayken uyumaya çalıştığım ve 1-2 saat için bile olsa daldığım zamanların sabahına sanki 10 saat uyumuş gibi dinç kalkarım. Sanırım o durumda o insanın yanında uyanmanın yarattığı psikolojik bir etki bu. Ama uyuyamamak bir sorun değil midir? 1-3-5 nereye kadar gider bu? Asıl sormaya korktuğum soru da acaba bu durumun ilişkilerim konusunda herhangi bir gösterge teşkil edip etmediği.Yani bu benim rahatıma olan düşkünlüğüm, yanımdaki insanı rahat ettirmek adına bilinç altından beni sürekli tetikte bırakan bir dürtü veya başka birşeyse çözüm için kendime odaklanıp düzeltmem gerekir ki bu nispeten kolay bir yol. Yok bu, bugüne kadar kimseyi yanında her türlü rahatsızlığa rağmen deliksiz bir uyku çekebilecek kadar sevemediğim anlamına geliyorsa, o zaman düşünecek çok farklı konularım var demektir. Hani hep aklıma bu resim gelir, isterim ki "kıçımı dönüp yatmak" yerine ilgimi ve sevgimi gösteren bir şekilde uyuyalım ama çok geçmeden kol karıncalanmaları, bel ağrıları, ağza burna giren saçlar derken imkânsız kılınan bir uyku debelenmesi hâline döner gece. Gerçi bu şartlara kayıtsız kalınabilinir mi "sevgi" adına, onu da bilemiyorum.
Ne dersiniz, bu normaldir de ben öküz altında buzağı mı arıyorum yoksa buzağı sandığım öküzün ta kendisi midir?
ugurarcan | 8-Kasım-2009 | HJ308
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
kendini yanlız hissetme aynı kaderi paylaşıyoruz:)
YanıtlaSilBen senin bu blogunu anlayamadim arkadas. Bazen cok kulturlu, toplum sorunlarina duyarli bir insan gibi yaziyorsun. Bazen de (afedersin bu yazi gibi) abuk subuk kisisel seyler yaziyorsun. ("too much information" hatta) Bence bir cizgin olsun artik. Saygilar.
YanıtlaSil@senem teşekkür ederim. inan gerçekten rahatlatıyor bu :)
YanıtlaSil@adsız öncelikle zaman ayırıp düşünceni paylaştığın için teşekkür ederim. En azından bazı zamanlarda sana da hitap edebildiğime sevindim. Bu blog adından da belli olacağı gibi hayata benim perspektifimden baktığım bir blog. Bunun içinde bazen güncel konular bazen hayatımdan alıntılar var, oldu, olacak. Okuyanlar da bunu bilerek geliyorlar. Çizgim çok net yani, bu konuda sana katılamayacağım. Keşke ismini de açıklasaydın da düşüncelerin daha da bir anlam kazansaydı. Yine de teşekkür ederim. Umarım sen beğendiğin yazıları okumaya devam ederken bu kişisel yazıları görmezden gelirsin...
@adsız şunu da eklemek istiyorum ki buraya yazdığım kişisel konular da diğer insanların benzer şeyleri yaşadığını bildiğim ya da tahmin ettiğim konulardır. bugüne kadar da yanıldığımı söyleyemem. yoksa seni burada yazdığımdan çok daha hareketli bir hayatım olduğu ve hâlâ çok fazla özelimi kendime sakladığım konularında temin edebilirim :)
YanıtlaSil2 gün önce arkadaşımla bu konuyu konuştum, bana aynen şu cümleyi kurdu '' Koca çift kişilik yatağına sığamıyor musunuz, peki ya öncekinin yatağı tek kişilikti ona nasıl sığıyordun '' demek istediğimi anlatabildim sanırım :))
YanıtlaSilkarşı taraf sarıp sarmaladıkça cidden uyuyamıyorum, sabah uyandığımda kendimi acayip bitkin hissediyorum uyku alamadığım için. bu bence sevginin büyüklüğüyle alakalı, önceleri sarmaş dolaş uyuyup hiç rahatsız olmadığım hatta çok mutluluk duyduğum günlerde oldu.
sanırım daha çok sevgi gerek :)))
@tuana illaki hos degil yani uzuldum o eskisi gibi hissetmemene. ama cok ilginc bu soylediklerin. buna COK benzerini yasayan biri var hayatimda. bunu konustugumuzda ilginc gelmisti, simdi sen ikinci oldun.
YanıtlaSilgercekten bunun sevgiyle bir alakasi var mi? yani sevince kol karincalanmiyor mu? yani karincalanir ve uyuyamazsin ama seviyorsun dert etmezsin o baska. Ama "rahat edebilen" var mi benim derdim o sanirim :)
zaten birine aşık olup olmadığını yanında rahat uyuyup uyuyamadığında anlıyorsun :) bu arada sevgilimle aynı videoyu beğenmişsiniz tesadüf :))
YanıtlaSilben tesaduflere inanmam @tuana :) vardir bir mesaji evrenin mutlaka.
YanıtlaSildemek oyle, o zaman sen asik degilsin? :) oyle mi? yazilarin oyle demiyordu ama.
bana gelince. bilmem, emin degilim kurdugun cumlenin ne kadar gecerli olduguna henuz. kendimi dinliyorum, bakalim yuregim ne diyecek :)
:)) bana bakma dengesizlik var bende :) geçen bitti dedim ya, şu kelimeyi kullanmamaya bi çaba sarfedeyim, 2 ay geçsin, bağlanma korkumdan kurtulayım gör bak nasıl uyuyorum :)))nedir bu bendeki bağlanma korkusu anlayamadım ya :) acayip bir terkedilme korkusu var o da annemden kaynaklanıyor sanırım :) neyse bende psikolog gibi gördüm seni yazıp duruyorum :))
YanıtlaSil@tuanacim gecen bitti dedim ya ne demek? ne bitti? benim kafami cok karistiyorsun sen yahu :))
YanıtlaSilbu arada benimle olan benzerligin, ozellikle bu konuda, hele yazilarinin bircogunda, beni korkutuyor yani :) bilesin... farkli sebeplerle de olsa ayni yerde bulustugumuz nokta bir hayli fazla.
yaz dur canim benim ayipsin, seni her zaman dinlerim... biliosun ;)
ugur, yillar sonra bir yazini okudum. Bloguna ilk defa bakiyorum ama sanirim bundan sonra ara ara takip edecegim.
YanıtlaSilAyni sorun bende de vardi. Sira uyumaya geldiginde hep bir tedirginlik hep bir rahatsizlik, hani sanki bazen yerini yadirgamak gibi ama evde olsan bile kendini evde hissedememe durumu ayni zamanda.
Bu birini gerçekten sevme ve bence biraz da aliskanlikla ilgili bir durum. O insanin hayatindaki varligina alistikca, o senin vazgeçilmezin oldukca sanki, onun yani senin huzur buldugun yer haline gelmiyor mu? Uyku da huzur degil midir zaten. Birinin yaninda huzur buldugunda guven hissettiginde bebek gibi büzülüp uyumaz mi insan?
Ben hayatimda bir kişinin yaninda huzurla uyuyabildim, hatta tek başima oldugumdan bile daha guzel bir uyku bu, ve o insanla da ömrümü gecirmeye hazirlaniyorum.
Belki de herkesle degil 'gercekten' olmasi gereken kişiyle yakalayacaksin sen de bunu.
Sevgiler :) Beyza