5 Nisan 2009

GERÇEK KRİZ VE SUÇLU KOLTUK

Kırmızı Koltuk
Bu aralar yaşadığım şeyleri kimsenin yaşamasını istemiyorum. Türkiye kriz gazelleriyle ağlar ve krizin ülkeyi teğet geçtiğini söyleyen RTE'yi topa tutarken biz burada gerçekten bir kriz yaşıyoruz. RTE o söylemde iki önemli ve doğru iş yapmıştı hâlbuki: diğer ülkeleri baz olarak yerinde bir karşılaştırma yapmış ama cümlesini bir nevi yarım bıraktığı için bunu kimse anlamamıştı, ve olumlu söylemlerle pazara moral aşılamaya çalışmıştı. Ama ağlamayı ve kurban rolünü kendine çok yakıştıran Türk toplumu ve durumdan istifâde kanundaki her açığı lehlerine kullanan, iş etiğinden uzak işverelerin kıyım politikalarıyla bugün Türkiye'de de kriz sonuçları mevcut.

İllâki Türkiye'de etkilenen sektörler mevcut. Bu kriz eşi benzeri görülmemiş birşey ve tüm dünyayı etkiliyorken Türkiye'nin pay almamasını düşünmek çok aptalca. Siyasi zekâsını herkesin kabul ettiği RTE'nin de bu kadar aptal olacağını düşünmek ise daha da büyük aptallıktır. Ama buna rağmen Avrupa ve ABD'nin küçülmesi beklendiği 2009 yılında Çin ve Hindistan'dan sonra gayrisafi millî hâsılası en çok büyümesi beklenen ülkelerin başında Türkiye geliyor yaklaşık %4 ile. Buna tabi kendi iş dünyamız elinden geldiğince sekte vurmaya çalışıyor ve işsizlik gereğinden fazla artıyor.

Neyse konum bu değil ama aldım sazı elime yine dağıldım. Konu burasının (ABD) felâketliği. Geçen gün artık bilmiyorum kaçıncı tur kıyım yapıldı bizim firmada ve 455 kişi daha çıkarıldı. Son iki yıldır sonsuz saygı, sevgi, ve hayranlık duyduğum ve adım adım izinden gittiğim müdürüm de bu kişilerden biriydi. O'nun kıyımında oynayan başka faktörler de vardı ki bu faktörler eminim benim gelecek 6 ayımda da işimi kolaylaştırmayacak faktörler olacak. Özel şirketlerde, hele yeniliklere çok açık değillerse, yenilikçi beyinleri çok barındırmazlar. Bu çok derin bir konu o yüzden bu kadar söylem yeterli. Tahmin edersiniz ki bu durum beni ve tüm takımımı çok derinden yaraladı. Ben dâhil herkes artık bu firmada günlerini saymaya başlarken başka çıkış yolları aramaya başladı. Daha önceleri çıkarılmamanın verdiği özgüven ve özdeğer artık yerini paranoyaya bıraktı.

Tüm bunların resimdeki koltukla ne ilişkisi mi var? E canım bağlantıyı hep hemen başta kuracak değilim ya! Ben evde genelde geçirdiğim zamanlarda günün yorgunluğunu atmayı hedeflerim ve işte bu koltuk üzerinde uyuklar, tv izler yada ikisini bir arada yaparım. Bu koltuk resimden belli etmese de (üzgünüm) dünya üzerinde eşi benzeri görülmemiş bir rahatlığa sahip. Bunu almadan önce rahat 100'ü aşkın koltuk denedim ve, tanrım, böyle birşey görmedim! Bu koltukta otururken yarım saat içinde uyuya kalmamak gerçekten çok ama çok zor. Yazımın girişinde anlattığım, gerçekten stres dolu ve adamı bitkin düşüren olayların yaşandığı bu günlerde bu koltuk üzerinde gözleri kapalı daha çok zaman harcadığımı farkettim. Sizlerden uzak kalmamın suçlularının başında gelenlerden biridir bu koltuk. :)

Bu ara canım çok sıkkın. İnşallah atlatıcaz bu zamanları ama geçen haftaya kadar hissettiğim güvence artık yok. Hasar öngörüsü yapamıyorum. Bakalım, hayırlısı...

ugurarcan | 5-Nisan-2009 | HJ308

not: koltuğun önündeki masanın üzeri dekorasyonu şuan daha farklı ve daha güzeldir. Bu resim çok önceden, henüz tam anlamıyla yerleşmeden çekilmişti. Ayrıca koltuğun sağ-yan tarafı yok gibi görünse de o çekim açısı ve photoshop'ta kesim zaafımın bir bileşiminin ürünüdür, duyrulur. :)

2 yorum:

  1. çok zor günler. çıkarılanların yaşadığı gurur kırıklığı, onca emeğin boşa gidişi, geride kalanların zamanlarını bekleyişi. hiç bir insana bu çektirilmemeli? bazen küçük bir şehire gitmeyi ve minimumla yaşamayı denemeyi düşünüyorum. bizler, "aman çalış kızım, sakın bir adama bağımlı olma" talimatlarıyla büyütüldük, kariyeri bir şey sandık. oysa ki o büyük çark içinde insan çoğu zaman neye çalıştığını, zamanını, emeğini verdiğini bile anlayamıyor. bir şeyler çok yanlıştı. bu kriz belki de onun göstergesi. bu kadar dibe vurmasak aynı yolda gidecektik.umarım değiştirebiliriz düzeni.
    sana da bu zor dönemde bol sabır diliyorum.

    YanıtlaSil
  2. cok ama cok haklisin arzu. bir deli nehir bu kapildigimiz, niye orda oldugumuzu sorgulamaya zamanimiz yok hayatta kalma savasi vermekten...

    tesekkur ederim!

    YanıtlaSil