Oldum olası sevmedim ve inanmadım bu "Sevgililer Günü"ne. Güne ismi verilen adamın olayla alâkasızlığı ve sonuçta bir azizin katliyle başlayan bu günün tamamiyle insanların en derin duygularını paraya çevirmekten başka bir amaç gütmediğini düşündüm hep. Yine de kutlayanlara saygı duyar, bu günlerini tebrik ederim!
Yine de bu gün çok da boş değil hani. Bence önemli konuları günlük telâşlarımızdan bir an için bile olsa kurtulup düşünmemizi sağlıyor bazen. Ne kadar kalıplaşmış da olsa doğruluğunu yitirmeyen, yılın 364 günü gerekenleri yapmayıp da tüm sevgi ve ilgiyi tek güne sığdırmaya çalışma kuramına acayip kılım. Bu durumdan rahatsız olmayanlara zaten diyecek sözüm yok 'Allâh ıslah etsin'den başka ama benim asıl ilgilendiğim kesim o diğer kesim. Çünkü o kesim muhtemelen uzunca zamandır ihmâl ettiği sevgililerini nasıl mutlu edebileceklerini kara kara düşünüp, internette gezinip başkalarının üretip milyarlarca insanla paylaştıkları "orjinal" fikirlerden ilham almaya çalışırken acaba düştükleri durumun vehametini hiç düşünüyorlar mı? Acaba onca boşa harcanan günlerin ardından tek gün bile olsa sevgilerini ifade edebilecekleri bu günü görebildikleri için yüce yaradana şükrediyorlar mı? Düşünüyorlar mı acaba onlar gibi sevgilerini erteleyen kaç kişi bu günü göremeden, yani sevgilerini anlatamadan göçüp gitti bu dünyadan, arkalarında sevildiklerini tam yada hiç bilmeyen onca insan bırakarak.
Madalyonun bir de diğer yüzü var. Bu sözde özel günü nedense kadınlar erkeklerden daha çok sever! Neden? Çünkü kadınlar bu günü bir "beklenti günü" haline getirmiştir. İnsanlar, özellikle de kadınlar, bu güne tam bir ironi içerisinde sevgiye çok zarar veren "beklenti" olgusunu yerleştirdiler. Sorduğunuzda çok kadın birşey beklemediğini söylese de acaba kaçı gerçekten de bir hediye almadığında sevgilisinden acısını er yada geç çıkarmayacaktır, sorarım size! Kimseyi kandırmayalım, kendimizi asla... Ben yapı olarak zaten oldum olası zorakilerden ciddi anlamda nefret etmişimdir. Bu günün bu hâle getirilmesi de sanırım beni soğutan etkenlerden biri oldu. Sevigisini göstermeyi zayıflık olarak gören bir erkek kültüründe kadınların bir günü bahane ederek beklenti içinde olması belki anlaşılabilir ama sevdiğini gösteren erkeği de parmağında oynatma hakkını kendinde gören minik beyinli kadın profilinin bundaki ters etkisi de kaçınılmaz. Görüldüğü üzere bir paradoks bulutu âdeta.
Ben kendime düşeni yapıp herkesin zevkini çıkardığı konuları beyin jimnastikleriyle esnetmeye devam edeceğim. Zaten spordan kaydımı da sildirdim, jimnastik olarak bir bu kaldı! Geri kalan herkese çok güzel bir gün diliyorum. Paralarınızı harcayın ki ekonomiye katkı olsun (bakın bir diğer katkısı bu günün insanlığa budur). Ama sizden TEK ricam beklentilerinizi törpüleyin. İnanın böylece hem yapılanlardan daha çok zevk alacak, olur da birşey yapılmazsa ilişkinizi yok yere öküz altındaki buzağılarla germeyecek yada daha kötüsü kaybetmeyeceksiniz. Demedi demeyin!
Sevgililer Gününüz Kutlu Olsun!
ugurarcan | 14-Şubat-2009 | HJ308
Ugurcum cok guzel ozetlemissin Sevgililer gununun kapitalizme katkisini ve insanlarda yarattigi beklentiyi. Saglikli bir iliski de herhangi bir gunde erkek karisina bir hediye alarak onu hatirladigini gostericek. Sevgililer gununde pre-fix yemege goturup cicek alarak degil. Icimdekileri yazmissin benim yazmama gerek kalmadi zaten :)
YanıtlaSilheheeh sagol arasim. malesef kimi insan bu yazimi sanki sevgililer gununun kendisine karsi oldugumu yada yapilmaya calisilan iyi niyetli cabalara karsi oldugumu sanarak okumus. Halbuki benim bahsettigim isin ozunden uzaklasilmasiydi. senin son yazinda da dedigin gibi, sahip olduklarimiza sukretmek ve kiymet bilmek aslinda bir bakima... ama su da var, hayat bir ayna, surekli kendimizi goruruz... "herseyin sirri icimizde" felsfesinin bir baska yorum seklidir bu aslinda.
YanıtlaSilsen yaz kardesim. senin dokunacagin cok hayat var. ben yazdim diye, baskasi soyledi diye, oburu gitti diye sen vazgecme. senin benden farkli olarak dokunacagin bir kisi, bu dunyayi bambaska hale getirecektir.
sevgiler kardesim benim!...